En başında, şunu belirtmek isterim ki bu gönderiyi ikinci kez yazıyorum. Birinci yazışımda yanlışlıkla siteyi yeniledim (nasıl yaptığımı bile bilmiyorum) ve bu ikinci kez yazmama sebep oldu. Demek istediğim, olur da şu anki yazılar biraz basit veya eksik çıkarsa, bu ikinci kez yazdığım içindir.
Cevabın için teşekkürler. Aslında sorduğun soruların neredeyse tamamının sandboxtaki taslağımda cevabı yer alıyordu. Başvuru formunda kısıtlı yazmamın sebebi, olur da yeşil verilirse sandbox taslağı okunurken sana daha iyi bir "okuyucu izlenimi" vermesi içindi.
2. Dünya Savaşı'ndan kalma birkaç dahi nasıl bir gökyüzü imparatorluğu kurabiliyor?
Temelinde olay zamanın Almanya'sına bağlanıyor. Zaten kurguyu yazarken de büyük bir kısmı zamanın Almanya'sı ile bağlantılı olacak şekilde yazdım.
Şöyle ki, zamanın Almanya'sında savaş bitimine doğru ülke çöküşün eşiğindeyken bir grup Alman asker ve komutan ortalıktaki kaostan faydalanıp kaçıyor. Kaçarken yanlarında bir çok teknolojik ürün ve yüklü miktarda para götürüyorlar. Etraftaki kaostan ve savaştan faydalanıp, tüm dünya odağını 2. Dünya Savaşı'na vermişken, onlar gizlice yeraltındaki mağaralara saklanıp oradan oluşum sürecini başlatıyorlar. Orada prototiplerle başlayıp gelişiyorlar. Yeraltındaki kaynaklardan faydalanıp yeni teknolojiler üretiyorlar. Zamanla sayılarını, ekonomilerini ve teknolojilerini geliştiriyorlar. Her şeye hazır oldukları vakit, ilk yeraltından yerüstüne, sonrasında ise gökyüzüne çıkıyorlar. Tabii tüm bunlar öylece olmuyor, arka planda kullandıkları anomaliler ve silahlar da yer alıyor. Bu anomalileri bir çok şeyde kullanıyorlar, ki bu şekilde zaten gelişimlerini sürdürebiliyorlar. Anomaliler sayesinde gökyüzünde gizlenip varoluşlarını sürdürebiliyorlar.
Ayrıca senin fikrin olan "Vakıf ile bağlantılılık" da mantıklı ama dediğim gibi, bu kurgunun temeli Almanya ile bağlantılı olacağı için aklımda Almanya vardı. Yine de teşekkürler. Ha bir de "özel kişilikler"e değinmişsin. Evet, onlar hakkında bir çok şey yazacağım ama şu an değil. Umarım şu an yazmamam sorun teşkil etmiyordur.
Himmelreich'in anomalilere karşı olan tutumu ve Vakıf'tan farklılaştığı noktalar ne?
Aslında bir çok nokta var. İmparatorluk'un temel gayesi Vakıf'tan çok çok farklı. Sadece, sandbox taslağında belirtilmişti, yine başvuru formunda yeteri kadar açıklayıcı olmadığım için bir soru olarak kalmış. Kusura bakmazsın umarım.
1. Vakıf'ın muhafaza altına al stratejisi neden yetersiz veya kötü? Neden başka bir şeye ihtiyacımız var?
Yetersiz veya kötü değil, gereksiz. İmparatorluk'a göre Vakıf, anomalilerin kullanılabilmesi için yeterli araştırmayı yapmıyor veya çaba sarfetmiyor. Çünkü yüzyıllardır onların aklına yatan veya öğretilen tek şey "muhafaza etmek". Onlar, görünürde kullanılabilir duran anomalileri kullanıp "Thaumiel" sınıfı verirler. Ama bir "Keter" sınıfı anomaliyi kullanmak için yüksek maliyetli bir araştırma yapmazlar veya herhangi bir çaba sarfetmezler. Denildiği gibi, onlara öğretilen tek şey "muhafaza etmek", bu yüzden de kullanmaya değil, muhafaza etmeye yönelik araştırmalara ağırlık verirler. İmparatorluk ise çoğu anomalinin yeteri kadar çabayla kullanılabileceğini savunur. İster akıllı olsun olmasın, ister insanüstü olsun olmasın, yeterli çaba ile çoğu anomali kullanılabilir.
2. Normalliği korumak neden kötü? Normallik perdesini kırınca insanlık daha mı hızlı ilerlerdi veya ilerleyebilir miydi?
Himmelreich'a göre "normallik", insanlığın gerçek kabiliyetini sınırlayan zincirlerden biridir. Normalliğin dışına adım atılmadığı sürece, hep belli bir süreç tekrarlanır. Dikkat ediniz, tarih boyunca hep ilk başlarda "normal karşılanmayan" şeyler sonradan "aşırı derecede normal karşılanmış"tır. Çünkü hep çağ açan yenilikler, alışılmışın dışındadır. Bu yüzdende İmparatorluk'un ana hedeflerinden biri, insanlığı bağlı tutan "normallik" zincirlerinden kurtarıp yepyeni bir ırk ve dünya oluşturmaktır. Dolayısıyla evet, normalliği sürekli olarak aşmak insanoğlunun gelişimini ikiye, belki de üçe katlayacaktır.
3. Anomalileri muhafaza veya yok etmezsek onlarla ne yapacağız?
Kullanılacaklar. Vakıf, anormallikleri sürekli olarak "normal olmayan, dünya-dışı" şeklinde tanımlamaktadır. Bu tanım yüzünden, anomaliler sürekli olarak muhafaza veya yok edilir, onlardan görülebilecek fayda minimum düzeyde tutulur. Onlar yok edildikçe, yenileri gelir/doğar. Halbuki Himmelreich'a göre bunları doğa dışı olarak kabul etmek yerine artık "yeni dünyanın bir parçası" olarak kabul etmek, insanlığa maksimum fayda, teknoloji ve refahı getirecektir.
4. "Yeni devrim gücü" ne demek?
Yepyeni bir dünya, "eski dünyanın küllerinden doğan bir gelecek". Buna sebebiyet verecek olan "yeni devrim gücü", İmparatorluk'un anomalilerin neredeyse tamamını yeni bir dünya için kullanılabileceğini ifade eden bir terim gibi düşünülebilir. Kısa ve öz olarak, yeni devrim gücü anomalilerin insan saflarında kullanıldığı, bununla eski dünyayı yıkıp yepyeni bir dünyanın devrimini getirebilecek bir terim bütünüdür.
Himmelreich'in hedefi nedir?
İmparatorluk'un temel gayesi, daha önceden de bir çok kez tekrarlandığı gibi, "yepyeni bir dünya"dır. "Yepyeni bir ırk"tır. İnsanoğlunu bir üst kademeye taşıyıp onu kısıtlayan tüm zincirlerden kurtulmaktır. İnsan ırkını "üst-insan"a dönüştürmektir. Teknolojiyi anormalliklerin desteğiyle beraber bambaşka bir seviyeye taşımaktır. Binevi, anomalilerle iç içe yepyeni bir dünya yaratmaktır.
Anomali-insan etkileşiminde anomalilerin kullanılması dışında hiç bir fark yok. Himmelreich anomalilere duygusal yaklaşmaz, onları korumaz veya onlara karşı sempati duymaz. Yalnızca kullanılacak birer araç olarak görür.
"Yepyeni bir dünya"dan kasıt, farklı bir gezegene göç değildir. Sadece Dünya'nın "baştan aşağı" değiştirilmesidir.
İnsan ırkı değiştirilmeyecek, bir üst kademeye ulaştırılacak.
Himmelreich ile Vakıf nasıl karşılaştı?
Himmelreich ile SCP Vakfı'nın ilk çatışması aslında Himmelreich'ın oluşumundan çok sonra oluyor. İmparatorluk oluşumunu bitirdikten sonra geniş çaplı bir anomali arayışına giriyor. Vakıf ile de ilk çatışma orada çıkıyor. Tabii Himmelreich Vakıf'ın varlığından bundan çok çok önce de haberdardı. Hatta Vakıf'ın haberi olmamasına rağmen uzun bir süre boyunca da onu gözlemliyordu.
Himmelreich'in yapısı nasıl?
Oluşumuna dair bir çok durum var. Kendine has kuvvet güçleridir teknolojisidir vs. Ama buna açıkçası daha çok sandboxtaki taslakta değinmek istiyorum. Biraz benim durumumda da fikirler ne kadar yazarsam o kadar geliyor. Yani şu an bunları açıklarsam ileride makale taslağında sorun yaşayabilirim. Tabii soruna verebileceğim en iyi yanıtları verebilirim.
İmparatorluk çok büyük bir oluşuma sahip. Yani kendilerine boşuna "Gökyüzü İmparatorluğu" demiyorlar. Devasa filolardan, yerleşim planlarına kadar bir çok oluşum kısmı var. Bunlardan bazılarına değinecek olursak;
- İmparatorluğun en temel yerleşim aracı alışılmadık derecede devasa zeplinleridir. Bu özel zeplinler, içinde devasa fabrikalardan yaşam alanlarına, yaşam alanlarından üretim noktalarına hatta ufak tefek yerleşkelere kadar adeta "gökyüzünde bambaşka bir dünya" gibi durmaktadır. Bu zeplinler uçabilmeleri, bitmeyen bir motor kaynağına sahip olabilmeleri ve gizlenebilmeleri için de bir çok anomali kullanılmaktadır.
- Zeplinler içinde geniş çaplı bir köle sistemi de bulunmaktadır. Yeryüzündeki alt sınıf insanları para veya belirli şeylerle kandırıp, zeplinlerde toplayıp bir "insan gücü" oluşturma çabası ile onları fabrikalarda, kaynak üretim noktalarında vs. çalıştırmaktadırlar.
- Himmelreich zeplinleri ve hava araçları Dünya'nın neredeyse her yerindedirler. Her kıtada yüzlerce hava aracı ve zeplin bulunmakta, kıtanın veya büyük bölgelerin merkezindeyse "X. Bölge Zeplini" adı verilen ana zeplinler bulunmaktadır.
Yazması uzun sürdü ama olabildiğince kısa tutmama rağmen baya uzun bir metin oldu. Umarım aklında yatan sorular için açıklayıcı olabilmişimdir. Dediğim gibi, makale sadece bundan da ibaret değil daha yazılacak çok şey var ama hepsini sandbox taslağında çıkarmayı düşünüyorum. Uzun olduğu için biraz da uğraştırıcı olacak gibi senin için kusura bakma şimdiden.